Ülkemizde e-ticaretin gelişmesi ve aynı sektörde birçok rakip ticari web sitesinin açılması kurumların Google’da üst sıralarda çıkmanın yollarını aramasına neden oldu. Web dünyasının karmaşık ve rekabet dolu dünyasına hızlı bir adım atan ticari kuruluşlar, bunun sandıkları kadar kolay bir iş olmadığını, bu işin tecrübe ve profesyonellik isteyen farklı bir iş alanı olduğunu farkettiler.
Arama motorlarında üst sıralarda çıkmak, ziyaretçi; dolayısıyla da sıcak nakit akışı demektir. Bu noktada arama motorlarında üst sıralarda çıkarmayı sağlayan işleme, işin ehilleri arama motoru optimizasyonu gibi bir isim verdiler. Genellikle İngilize kısaltması olan SEO ile bilinen bu işlemler silsilesi işin ehilleri tarafından yapıldığında olumlu sonuçlar doğururken, ehil olmayan kişiler tarafından yapıldığında da telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurabilmektedir.
Aslında bu işi yapan kişiler 2 grupta sınıflandırılabilir:
1- İşini doğru strateji ve yöntemlerle yapan Profesyonel SEO Danışmanı.
2- İşini yasal olmayan yollarla ve kalıcılık yerine gösterişi önemseyen sözde SEO Danışmanları.
Bu iki grubun da temel amaçları aynı olsa da izledikleri yol ve stratejiler farklılıklar göstermektedir. Bir SEO Danışmanı, çalışma yaparken kalıcılığı esas almalı ve kısa veya uzun vadede stratejisini bu yönde belirlemelidir.
Bugün Google’da SEO, SEO Danışmanlığı vb. şekilde aramalar yaptığınızda karşınıza Adwords reklamları ile yani tabir-i caizse parayı bastırarak çıkan firmaların ne zamandır bu işi yaptıkları, ne derece profesyonel oldukları ve verdikleri sözleri ne ölçüde tuttukları tartışmaya açıktır.
Dolayısıyla siz, SEO Danışmanlığı almak istiyorsanız ya da bir SEO Danışmanı ile profesyonel olarak çalışmak istiyorsanız öncelikle hedefinizi iyi belirlemeli, belirlediğiniz hedefi de çalışacağınız kişiyle dikte edip, işi benimsemesini sağlayabilmelisiniz.
Son olarak paranızı ve emeklerinizi çöpe atmamak için benimle çalışın gibi saçma ve kendini beğenmiş bir söz söylemek yerine, işin ehli kişilerle çalışmanızı öneririm.
